Vehbi Gündüz

Vehbi Gündüz

[email protected]

Sanal Dünyadaki Gerçek Tehlike

21 Mart 2025 - 23:45

Sanal Dünyadaki Gerçek Tehlike

Günümüzün yadsınamaz bir gerçeği olan internet ve sanal dünya, insanoğlunun hayatında yer edinerek önemli bir güç haline gelmiştir. Bu gücü kontrol edip yönetebilme becerisi, bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Hayatımızı kolaylaştıran yenilikler ve dijital dünyanın sunduğu imkânlar, beraberinde fark edilmeyi bekleyen bir tehlikeyi de ortaya koymaktadır. Gerçek dünyadan kopuk, günün büyük bir bölümünü ekran karşısında geçiren bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığı büyük bir tehdit altındadır.

“Bir bireyin bağımlı olup olmadığını nasıl anlarız?” sorusunu şu şekilde yanıtlamak mümkündür: İnternet ve sosyal medya kullanımı kişinin günlük iş ve eylemlerini gerçekleştirmesine engel oluyorsa, hesaplarını kontrol edemediği her an huzursuzluk yaşayıp endişeleniyorsa, akademik başarısını olumsuz yönde etkiliyorsa; bireyde önceden olmayan ve sonradan ortaya çıkan vücut fonksiyonlarında bozukluklar örneğin panik ataklar, aşırı stres, yoğun öfke nöbetleri, algı eksikliği ve dikkat dağınıklığı yaşanıyorsa bu durum, bağımlılık seviyesine ulaştığına işaret edebilir. Toplumumuzu derinden etkileyen dijital bağımlılık, çağımızın önemli bir meselesidir ve göz ardı edilemeyecek büyük bir tehlike haline gelmiştir. Bu tehlike karşısında özellikle çocuklara özen gösterilmesi gerekmektedir. Evlatlarımız, hızla gelişen teknoloji karşısında savunmasız ve kontrol edilmeye muhtaçtır.

Ekran Bağımlılığının Çocuk Gelişimine Etkisi

Ekran bağımlılığının, çocuğun büyüme ve gelişimi sırasında fiziksel ve zihinsel gelişimi olumsuz etkileyebileceğine dair birçok çalışma mevcuttur. Bu bağımlılık, çocukların fiziksel gelişimlerine olduğu kadar zihinsel, bilişsel ve duygusal gelişimlerine de zarar verebilmektedir. Ekran bağımlılığının çocuklardaki bilişsel etkilerinden ilki, dil gelişimi konusunda ortaya çıkabilir. Özellikle çocukluğun ilk yılları (0-4 yaş), dil becerilerinin kazanılması açısından oldukça önemlidir. Çocuklar, dil becerilerini yetişkinlerle etkileşim kurarak geliştirdikleri için ekran bağımlılığı, bu etkileşimi aksatarak dil gelişimini olumsuz etkiler. Bu nedenle, çocukların 3 yaşına kadar mümkünse hiçbir şekilde ekrana maruz kalmamaları gerekir. Ekran kullanımı makul süreleri aşıp bağımlılık boyutuna ulaşırsa, birçok sağlık sorununun habercisi haline gelir. Özellikle göz sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Uzun süre ekran karşısında vakit geçiren çocuklarda görmeye bağlı problemler ortaya çıkabilir. Göz kuruluğu, gözlerde ağrı ve batma hissi, bulanık görme, sulanma ve çift görme gibi sorunlar, ekran bağımlılığı olan çocuklarda sıkça görülmektedir. Çocuklarda görülen diğer önemli fiziksel etkilerden biri de uzun süre hareketsiz kalmaya bağlı olarak gelişen kas ve iskelet sistemi problemleridir. Duruş

bozuklukları, boyun ve omuz bölgesindeki kaslarda ağrı, özellikle karın ve sırt kaslarında zayıflama görülebilmektedir. Ayrıca ekran bağımlılığının psikolojik etkileri arasında dikkat ve odaklanma yeteneklerinde azalma, ruhsal sağlık sorunlarına yatkınlık ve sosyal ilişkilerde zayıflama da bulunmaktadır. Çocukların ekran karşısında daha çok vakit harcayıp bağımlı hale gelmelerinin başlıca sebeplerinden biri dijital oyunlardır. Oyun, çocukluğun önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu doğrultuda, çocukların seçtikleri oyunların gelişimleri açısından büyük bir rol oynadığı bilinmektedir. Şiddet ve korkunun hâkim olduğu oyunların tercih edilmesi, çocukların psikolojik sağlığına ciddi zararlar vermekte; bilişsel ve duygusal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Oyun bağımlısı bir çocuk uyku problemleri, gerginlik, sosyal izolasyon ve aile içi çatışmalar yaşayabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, 2018 yılında dijital oyun bağımlılığını ruhsal bir hastalık olarak tanımlamıştır.

Dijital Çağda Ebeveynlik

Sanal dünyanın cazibesine kapılarak ruhsal ve fiziksel sağlığı tehdit altında olan çocuklara karşı anne ve babalara büyük sorumluluklar düşmektedir. Ebeveynlerin çocuğa karşı yaklaşımı ve kullandıkları dil son derece önemlidir. Çocuğun fikirlerinin önemsenip değerli olduğunun hissettirilmesi, sağlıklı bir ebeveyn yaklaşımıdır. Teknoloji kullanımında çocuğa verilen mesajlar net ve anlaşılır olmalıdır. Sürecin başında kurallar belirlenmeli, süre sınırları konulmalı, disiplin elden bırakılmamalı ve süreç boyunca çocuk-aile iletişimi sevgi ve saygı çerçevesinde yürütülmelidir. Ekran bağımlılığı her ne kadar tehlikeli olsa da teknolojinin ölçülü kullanımı, çocukların gelişimi açısından olumlu etkiler de barındırmaktadır. Bu nedenle çocukların tablet, telefon ya da bilgisayarı bağımlılık seviyesine ulaşmayacak şekilde kullanmaları, gelişimlerine katkı sağlayabilir. Sağlıklı dijital alışkanlıklar geliştirmek ve çocukları doğru teknoloji kullanımına yönlendirmek oldukça önemlidir. Öte yandan, gerçek hayatta var olan kötülüklerin sanal dünya aracılığıyla çocuklara daha güçlü bir şekilde etki ettiği unutulmamalıdır. Dijital dünya, tam anlamıyla güvenli hale getirilmeye çalışılmalı; ebeveynler bu konuda bilinçlendirilmelidir. Ekran bağımlılığı ve güvenli internet kullanımında çocuklar için esas olan, söylemler değil eylemlerdir. Sosyal medyayı yoğun şekilde kullanan bir anne babanın, çocuğuna uyarı ve nasihatlerde bulunmasının pek bir etkisi olmayacaktır. Ünlü psikiyatr Carl Jung, “Çocuklar büyüklerin konuşmalarıyla değil, büyüklerinin ne olduğuyla eğitilir.” diyerek bu konuya açıklık getirmiştir.

Yetişkinlerin belirleyici olduğu aile ortamında, çocuklara iyi bir rol model olmak ve birlikte kaliteli vakit geçirmek, sağlıklı bir aile yapısının oluşmasını

sağlar. İyinin de kötünün de paylaşıldığı, aile sıcaklığının hissettirildiği bir ortam, bireyler için psikolojik iyi oluşu destekler. Allah, sevdiklerimizle ve ailemizle huzurlu ve itibarlı bir hayat geçirebilmeyi nasip eylesin

YORUMLAR

  • 3 Yorum