Deprem gerçektir. Siyaset hayal

Mümtaz TOY buyuksehirgazetesi@hotmail.com

Deprem gerçektir. Siyaset hayal


Deprem gerçektir. Siyaset hayal. Yaşadıklarımızı hayatla yüzleştirmek zorundayız. Eğer, birilerini savunmak zorunda hissediyorsanız kendinizi. Önce vefat eden canlarımızı, evi, işyeri yıkılan, kısaca mağdur olan canları savunmalıyız.
Devletimiz ilelebet var olsun'
Elazığ depremini daha dün gibi hatırlıyoruz..
anlaşılıyor ki, o depremden hiç ders çıkartılmamış.
Sıkıntı devletin tepesinde değil, sıkıntı aşağıda..
yerelde..
vatandaşın herşeyi devletten beklemesi normal..
devlette bu beklentileri yerine getirsin diye memur atıyor, amir atıyor, müdür gönderiyor.
hatta sandık kurdurup, muhtar, belediye başkanı seçimleri yaptırıyor.
hatırlıyorum, Elezığ depreminden sonra bir çok vatandaş haber merkezimizi arayarak, evlerinin ağır hasarlı olmasına karşı hafif hasarlı raporlu verildiğinden şikayet etmiş, hatta bayağıda mücadele etmiş ama hiç bir sonuç alamamışlardı.
bugün yıkılan evlerin pek çoğu eminim Elazığ depreminde darbe alan evler çoğunluktadır.
İşini doğru dürüst yapmayan kişileri eleştirdiğimizde, uyardığımızda, hemen öcü ilan ediliyoruz. Kırmızı listeye alınıyoruz.
Hepimizin üstümüze düşen toplumsal ödevleri gününde, vaktinde saatinde, doğru dürüst yapmalıyız.
eğer işler öyle yapılsaydı.
depreme dayanıklı 2 milyon 800 bin lira bedeliyle satış ilanına çıkartılan daire yıkılmaya bilirdi.
en güvenilir olması gereken otel binaları enkaza dönüşmezdi.
çarşı merkezde yüzlerce apartman yıkılmaz, binden fazla hemşerimiz vefat etmezdi.
işer doğru dürüst yapılsaydı, 50 bin aile 200 bin kişi evsiz kalmazdı.
Malatya yıkıldı.
yarın çadır kent olacağız sonra prefabrik kent.
devletimiz elbette inşa edecek, bugünden daha diri ayağa kalkacağız belki.
ama hasar tespiti, maliyet hesabı da yapıp, bu şehre bu ülkeye kazık atanları da ortaya çıkarmalıyız.